ENERJİ ANALİZLERİ-1

03.12.2015 22:34

ENERJİDE GENEL GÖRÜNÜM

Mustafa Pamukoğlu

03.12.2015

Kaynak: TPAO Raporu

 

 

 

Enerji, bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminin en temel ve

sürükleyici gereksinimlerinden birisidir. Bu bakımdan, “enerji

güvenliği” olgusu, ekonomik güvenliğin ve ulusal güvenliğin

yaşamsal unsurlarındandır.

 

Enerji, toplumsal yaşamlarımızı

sürdürebilmemiz için gerekli olan hemen tüm süreçler

için vazgeçilmez bir girdi olup; sanayi, ulaştırma, konut ve

ticarethane alt sektörlerinde kullanılmaktadır.

 

Bugün dünyada tüketilen enerji, çok sayıda enerji kaynağından elde edilirken;

petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil kaynaklar, bu kaynaklar

içinde % 87’ye yakın bir ağırlık taşımaktadır

 

Petrol, özellikle ulaştırma sektörünün temel enerji kaynağı

olarak, dünya birincil enerji tüketimi içinde en büyük paya

sahiptir. Petrolü takip eden doğal gaz ve kömür ise büyük

ölçüde elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

 

 

Petrol, 2013 yılı sonu itibari ile dünya enerji talebinin

% 33’ünü, doğal gaz ise % 24’ünü karşılamıştır.

 

 

2013 yılında toplam birincil enerji talebinin % 42,3’ünün

elektrik üretimi için kullanıldığı gözlemlenmektedir. 2035

yılında bu rakamın % 46,6’ya çıkması beklenmektedir.

 

Elektrik üretimi için tüm birincil enerji kaynakları kullanılmaktadır.

 

Petrol daha çok taşıma sektörü tarafından talep edilmektedir.

Nitekim dünya petrol tüketiminin % 52,8’i taşıma sektöründe

gerçekleşmektedir.

 

2035 yılına kadar petrol talebinin % 21 oranında yükselmesi; bu süre zarfında ulaşımda petrol

kullanım oranının % 94’ten % 89,4’e düşmesi, ulaşım için

kullanılan enerji oranının ise % 18’den % 17’ye düşmesi

beklenmektedir.

 

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle hızlı sanayileşme

ile artan çevre kirliliği, fosil yakıtlar arasında nispeten temiz

ve verimli bir yakıt olan doğal gaza yönelik talebin artmasına

neden olmuştur.

 

 BP Energy Outlook 2035 birincil enerji

dikkati çekerken, enerji arzı da yükselmektedir. Bu kapsamda

özellikle Asya Pasifik bölgesinde enerji arzının 1,5 katına

çıkması en dikkati çeken husustur . Bölgede özellikle

doğal gaz ve kömür üretiminde artış beklenmektedir.

 

Özellikle OECD dışı ekonomilerde Çin ve Hindistan’ın ekonomik

performansları dikkat çekmektedir. Bu kapsamda Çin’in

son dönemde başlattığı enerji yoğunluğunu düşürmeye

yönelik politikaların uzun dönemde de devam etmesi

beklenmektedir.

 

Enerji talebine ilişkin trendler projeksiyonuna göre, 2013 ile 2035 yılları arasındaki

dönemde, kömürün artışa katkısının özellikle Çin’in kömür

yoğun endüstrileşmeyi terk etmeye başlaması sonucunda

giderek azalması, gazın payının ise artması beklenmektedir.

 

ABD’nin 2035 yılı itibariyle enerji ihtiyacının tamamını öz

kaynaklarından karşılayarak kendi kendine yeterli bir ülke

haline geleceği öngörülmektedir.

 

Bugün en büyük ithalatçı bölgelerin başında gelen Avrupa Birliği’nin yerini 2030’da

Çin’in alması beklenmektedir.

 

Rusya’nın ise en büyük ikinci petrol ve doğal gaz üreticisi olması ve en büyük enerji

ihracatçısı konumunu sürdürmesi, 2035 yılında dünya

enerji talebinin % 4,1’ini karşılayacak enerji ihracatını

gerçekleştirmesi beklenmektedir.