Hoş Geldiniz
Kemalizm ve Sosyal Demokrasi(1)
Çoğu yazar ve yorumcu CHP ile ilgili bir eleştiri yaptığında “CHP artık bir karar vermeli; Kemalist mi olacak yoksa sosyal demokrasiyi benimseyecek?” şeklinde oldukça yanlış bir ayrım ve değerlendirme yapmış olmaktadır.
Bu nedenle sosyal demokrasinin ne olduğunu, Kemalizm denen şeyin bir ideoloji mi yoksa tarihin özel şartlarında Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsız olması için yapılan bir mücadelenin ruhu ve felsefesi mi olduğunu analiz etmek ve bilmeden değerlendirme yapanların kafalarına sokmak gerekir.
Sosyalizme giden yolda devrimciler vardı, demokratik yolu seçenler de vardı. Devrimci sosyalizmin aksine demokratik sosyalizmi işaret etmek için sosyal demokrasi kavramı geliştirildi. Bunların amacı sosyalizme geçişte yavaş hareket edilmesi ve barışçıl yol seçilmesi idi. Ve tabidir ki hedefte kapitalizm yerine sosyalizmi getirmek vardı.
Ancak günümüzde sosyal demokratlar artık kapitalizmi ortadan kaldırmaya çalışmıyorlar. Onu reforma tabi tutarak insancıl hale getirmek amacı taşıyorlar. Nedir amaçları?
§ Sosyal demokrasi, liberal-demokratik ilkeleri onaylar ve siyasi değişimin anayasal çerçevede ve barışçıl yolla olmasını kabul eder.
§ Kapitalizm zenginlik dağıtım aracı olarak ahlâkî açıdan kusurlu bulunur. Yoksulluğun sebebi sayılır.
§ Kapitalizmin kusurları, bir iktisadi ve sosyal mühendislik süreciyle devlet müdahalesi sayesinde giderilebilir. Bunu yapacak devlet kamu yararının koruyucusudur.
§ Ulus-devlet, devletlerin kendi sınırları içinde iktisadi ve sosyal hayatı düzenlemede önemli bir güce sahip olması nedeniyle sosyal demokrasi için hedef siyasal birimdir.
Sosyal demokrasi 1970’lerden sonra neo-liberalizmin gelişmesi ile iktisadi ve sosyal şartlarında değişime gitmiş, sosyal demokrat partilerin “aktif merkez”, “radikal merkez” gibi fikirleri benimser hale gelmişlerdir.
Sosyal demokrat partiler, bir partiye demokratik olma niteliğini kazandıran şeyin, toplumu sadece halkın adına ve halkın yararına yönetme ideali değil, aynı zamanda halkın rızasına dayanarak yönetme idealine bağlılık olduğuna inanırlar.
19.yüzyılın ortalarına kadar sosyal demokrat partiler Marksistlerin egemenlik alanında idi. Almanya Sosyal Demokrat Parti 1959 yılında, İngiltere İşçi Partisi 1990’da Marksizm ile bağlarını tamamen koparmışlardır.
Bu tartışmalar ışığında yapılan yanlışlıktan biri de sosyal demokrasiyi demokrasinin bir türü görmektir. Oysa sosyal demokrasi bir ideoloji eğilimdir. Demokrasiyi kullanarak halkın refahını yükseltmeyi amaçlar.